Bir paket cips ya da bir dilim donmuş pizza, onu yerken sizi mutlu edebilir ama son ısırıktan çok sonra bile sizi üzüntüye karşı daha duyarlı hale getirebilir.
JAMA Open Network dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, “aşırı işlenmiş” gıdaların tüketilmesinin obeziteye katkıda bulunabileceğini buldu. daha yüksek depresyon riski.
Brigham ve Kadın Hastanesi ve Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar diyet seçimlerini analiz etti ve akıl sağlığı Dergi makalesine göre 42 ila 62 yaşları arasındaki 31.000’den fazla kadın.
ULTRA İŞLENMİŞ GIDA TÜKETİMİ YUMURTALIK VE MEME KANSERİNDEN DAHA YÜKSEK ÖLÜM RİSKİYLE BAĞLANTILI: YENİ ÇALIŞMA
Veriler 2003 ile 2017 yılları arasında yürütülen Hemşire Sağlığı Çalışması II’den alınmıştır.
Tüm katılımcılar her dört yılda bir, ultra işlenmiş gıdaları (UPF’ler) tüketip tüketmediklerini açıklayan bir gıda anketi doldurdu.
JAMA Open Network dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, “aşırı işlenmiş” gıdaların tüketilmesinin daha yüksek depresyon riskine katkıda bulunabileceğini buldu. (iStock)
UPF’ler dokuz kategoriye ayrıldı: ultra işlenmiş tahıl gıdalar, tatlı atıştırmalıklar, yemeye hazır yemekler, yağlar ve soslar, ultra işlenmiş süt ürünleri, tuzlu atıştırmalıklar, işlenmiş et, içecekler ve yapay tatlandırıcılar.
Kayıtlı diyetisyen beslenme uzmanı Tanya Freirich, “Ultra işlenmiş gıdalar, birçok koruyucu, stabilizatör, hacim artırıcı veya jelleştirici maddenin yanı sıra yapay renklendiriciler ve tatlar içeren gıdalardır” dedi. Charlotte, Kuzey KarolinaLupus Diyetisyeni olarak çalışmaktadır. (Araştırmada yer almadı.)
YÜKSEK İŞLENMİŞ GIDALAR TÜKETMEK DAHA HIZLI BİLİŞSEL GERİLEMEYE YOL AÇABİLİR: ÇALIŞMA
“Bunlar genellikle yıllar boyunca rafta bozulmadan kalacak yiyecek türleridir” diye devam etti.
“Ultra işlenmiş gıdalar arasında cipsler, şekerler, dondurulmuş ‘TV yemekleri’, tavuk parçaları, gazlı içecekler, şekerle doldurulmuş kahvaltılık gevrekler ve paketlenmiş çorbalar (“sadece sıcak su ekleyin” tipi) gibi şeyler yer alıyor.”
UPF’ler dokuz kategoriye ayrıldı: ultra işlenmiş tahıl gıdalar, tatlı atıştırmalıklar, yemeye hazır yemekler, yağlar ve soslar, ultra işlenmiş süt ürünleri, tuzlu atıştırmalıklar, işlenmiş et, içecekler ve yapay tatlandırıcılar. (iStock)
Araştırmacılar, yaş, vücut kitle indeksi gibi depresyon riskini etkileyebilecek diğer faktörlere göre ayarlama yaptı. fiziksel aktivitesigara içme durumu, uyku sağlığı, kronik ağrı, alkol tüketimi, gelir ve mevcut tıbbi durumlar.
Sonuçları analiz ettikten sonra araştırmacılar, yüksek miktarda aşırı işlenmiş gıda (özellikle yapay tatlandırıcılar ve yapay olarak tatlandırılmış içecekler) tüketen kişilerin depresyona daha yatkın olduğunu buldu.
YENİ BİR ÇALIŞMA, ASPARTAM’IN GELECEK NESİLLERDE HAFIZA VE ÖĞRENME EKSİKLİKLERİNE NEDEN OLABİLECEĞİNİ ÖNERİYOR
Olası nedenlerden biri, yapay tatlandırıcıların beyinde depresyon gelişimini tetikleyebilecek kimyasal değişikliklere neden olması olabilir.
Frierich, “Yapay tatlandırıcıların beyni şeker veya bal gibi doğal tatlandırıcılardan farklı bir yolla etkilediği biliniyor” diyerek bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Çalışma, en yüksek UPF alımına sahip olanların depresyon riskinin %34 ila %49 oranında arttığını buldu.
“Ultra işlenmiş gıdalar arasında cipsler, şekerler, dondurulmuş ‘TV yemekleri’, tavuk nugget’ları, gazlı içecekler, şekerle doldurulmuş kahvaltılık gevrekler ve paketlenmiş çorbalar gibi şeyler yer alır.” (iStock)
Frierich genel olarak bulgulara şaşırmadığını söyledi.
Haberler Digital’e “Birçok çalışma, bazı gıda katkı maddeleri ile kanser, hormonal değişiklikler, kilo alımı ve zihinsel sağlığımız arasındaki ilişkileri belgeledi” dedi.
“Bunu göz önünde bulundurursak, aşırı işlenmiş gıdalar ile depresyon arasında bir bağlantı olması benim için şaşırtıcı değil.”
Ayrıca şunları söyledi: “Beynimiz, besleyici olmayan gıda katkı maddelerinin olumsuz etkilerine karşı vücudumuzun diğer kısımları kadar, hatta onlardan daha savunmasızdır.”
Çalışmanın sınırlamaları
Araştırmacılar, çalışmanın büyük bir örneklem büyüklüğüne, yüksek takip oranına ve gelişmiş beslenme değerlendirme araçlarına sahip olmasına rağmen bazı sınırlamalara sahip olduğuna dikkat çekti.
Katılımcılar öncelikle İspanyol olmayan Beyaz kadınlardı.
Ayrıca çalışma gözlemseldi; yapılandırılmış klinik görüşmeler yoktu.
DEMANS-DEPRESYON BAĞLANTISI: ERKEN ÜZÜNTÜ, İLERİDE BİLİŞSEL SORUNLARA YOL AÇABİLİR, ÇALIŞMA BULGULARI
Frierich, “Örneklem büyüklüğündeki daha fazla çeşitlilik, UPF tüketimi ile depresyon arasındaki ilişkide ırklar ve etnik kökenler arasında farklılıklar bulabilir” dedi.
“Yüksek UPF alımı, daha yüksek BMI, yüksek sigara içme oranları, düzenli egzersiz yapma olasılığının azalması ve ayrıca hastalıkların artmasıyla ilişkilendirildi.” diyabet görülme sıklığıHTN ve dislipidemi.”
Ayrıca, bu kontrollü değil gözlemsel bir çalışma olduğundan, aşırı işlenmiş gıdaların depresyonda belirleyici faktör olduğunun kesin olmadığını belirtti.
“Depresyondaki kişilerin market alışverişi yapacak, öğle yemeklerini hazırlayacak veya sıfırdan yemek pişirecek enerjisi olmayabilir.” (iStock)
Frierich, “Bunun gibi ileriye dönük bir çalışma yalnızca UPF ile zihinsel durum arasındaki ilişkiyi inceliyor” dedi.
“İnsanlar kendilerini daha depresif hissediyor ve daha sonra bir rahatlık veya rahatlık biçimi olarak UPF’ye mi yöneliyorlar? Depresyondaki kişilerin market alışverişi yapacak, öğle yemeğini hazırlayacak veya sıfırdan yemek pişirecek enerjisi olmayabilir.”
“Dernek tesadüf değil.”
Araştırmaya göre, DEPRESYON RİSKİNİ AZALTMAYA YARDIMCI OLABİLECEK 7 SAĞLIKLI YAŞAM DEĞİŞİKLİĞİ: ‘MUAZZAM FAYDALARI’
Lauren Harris-Pincus, 25 yılı aşkın süredir diyetisyen beslenme uzmanı olarak çalışmaktadır. New York/New Jersey bölgesiHaberler Digital’e sağlık ve erişimin sosyal belirleyicilerini dikkate almanın önemli olduğunu söyledi.
“Belki diyetlerinin çoğunu UPF olarak yiyen birinin mahallesinde taze gıdalara erişimi yoktur. Belki birden fazla işte çalışıyorlar ve yemek pişirmeye zamanları yok ya da sevdikleriyle ilgileniyorlar ve kendi kişisel bakımlarından fedakarlık ediyorlar. ,” dedi çalışmaya dahil olmayan Harris-Pincus.
Daha iyi zihinsel sağlık için beslenmeyi iyileştirmeye yönelik ipuçları
Frierich, hastaları tedavi ederken şunları tavsiye ediyor: Diyetlerini göz önünde bulundurun zihinsel sağlık bulmacasının önemli bir parçası olarak.
“Diyet değişikliklerinin dramatik veya pahalı olmasına gerek yok” dedi. “İşlenmiş atıştırmalıklardan birini bir parça meyve, kuruyemiş, tohum veya çiğ sebzeyle değiştirerek küçük başlayın. Bir elma, havuç veya bir avuç fındık, işlenmiş bir atıştırmalık kadar hızlı olabilir, ancak [this] UPF alımınızı en az bir porsiyon azaltır.”
BU 10 BESLENME HATASI HAYATINIZDAN YILLAR SON VEREBİLİR: İŞTE YAPMANIZ GEREKENLER.
Hafta boyunca buna benzer küçük değişikliklerle insanların enerji, sindirim ve diğer alanlarda iyileşmeler fark edebileceğini söyledi.
Yapay tatlandırıcıların depresyonla ilişkili olduğu belirtildiğinden Frierich, bunun yerine bal, şeker veya agav nektarını tercih etmeyi öneriyor.
İçecek olarak diyet soda yerine hafif şekerli veya şekersiz çay, kahve veya maden suyu tercih edilmesini öneriyor.
Harris-Pincus, “Sonuçta meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, fasulye, tohumlar, tam tahıllar ve yağsız proteinler açısından zengin bir diyet için çabalamak istiyoruz” dedi. (iStock)
Frierich ayrıca şekersiz seçenekler yerine akçaağaç şurubu, meyve suyu bazlı dondurmalar ve %100 meyve suyu kullanılmasını öneriyor.
“Yapay tatlandırıcılar başka bir soruna neden olabilir; çünkü bunların doğal şekerlerden yüzlerce ila binlerce kat daha tatlı olduğunu algılıyoruz. Bunları sık kullanırsanız, bu aşırı tatlı tada alışmış olabilirsiniz” diye uyardı.
“Doğal şekerlere geçiş yapmak ilk başta daha az tatlı gelebilir, ancak damak tadınız zamanla alışacaktır.”
SAĞLIK BÜLTENİMİZE KAYIT OLMAK İÇİN TIKLAYIN
Diyetisyen, her türlü şekerin ölçülü olarak tüketilmesi gerektiğini ekledi.
Dünya Sağlık Örgütü yetişkinler için ilave şeker miktarının günde 25 gram veya daha azıyla (altı çay kaşığı) sınırlandırılmasını önermektedir.
Friedrich ekledi: “Hem yapay hem de doğal olarak tatlandırılmış içecek ve yiyecek alımınızı azaltmak sağlığınız için harika bir fikir. fiziksel ve ruhsal sağlık“
Bir diyetisyen beslenme uzmanı, içecekler için diyet gazlı içecekler yerine hafif şekerli veya şekersiz çay, kahve veya maden suyunu tercih etmenizi tavsiye etti. (iStock)
Harris-Pincus, bir diğer önemli hususun tüm UPF’lerin aynı olmaması olduğunu söyledi.
“Aşırı işlenmiş gıdaların sınırlandırılmasıyla ilgili mesaj verdiğimizde bir nüans var; bunların hepsi eşit yaratılmamış.”
FOX HABER UYGULAMASINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Örneğin bir sebzeyi basitçe soymanın bir işleme şekli olduğunu ve soya sütünün bir veri tabanında aşırı işlenmiş bir gıda olarak sınıflandırılabilmesine rağmen, aslında besin açısından yoğun bir bütün gıda olduğunu belirtti.
Harris-Pincus, “Sonuçta meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, fasulye, tohumlar, tam tahıllar ve yağsız proteinler açısından zengin bir diyet için çabalamak istiyoruz” dedi.
Daha fazla Sağlık makalesi için şu adresi ziyaret edin: www.Haberler/health.
Melissa Rudy, Haberler Digital’in sağlık editörü ve yaşam tarzı ekibinin bir üyesidir.
JAMA Open Network dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, “aşırı işlenmiş” gıdaların tüketilmesinin obeziteye katkıda bulunabileceğini buldu. daha yüksek depresyon riski.
Brigham ve Kadın Hastanesi ve Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar diyet seçimlerini analiz etti ve akıl sağlığı Dergi makalesine göre 42 ila 62 yaşları arasındaki 31.000’den fazla kadın.
ULTRA İŞLENMİŞ GIDA TÜKETİMİ YUMURTALIK VE MEME KANSERİNDEN DAHA YÜKSEK ÖLÜM RİSKİYLE BAĞLANTILI: YENİ ÇALIŞMA
Veriler 2003 ile 2017 yılları arasında yürütülen Hemşire Sağlığı Çalışması II’den alınmıştır.
Tüm katılımcılar her dört yılda bir, ultra işlenmiş gıdaları (UPF’ler) tüketip tüketmediklerini açıklayan bir gıda anketi doldurdu.
JAMA Open Network dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, “aşırı işlenmiş” gıdaların tüketilmesinin daha yüksek depresyon riskine katkıda bulunabileceğini buldu. (iStock)
UPF’ler dokuz kategoriye ayrıldı: ultra işlenmiş tahıl gıdalar, tatlı atıştırmalıklar, yemeye hazır yemekler, yağlar ve soslar, ultra işlenmiş süt ürünleri, tuzlu atıştırmalıklar, işlenmiş et, içecekler ve yapay tatlandırıcılar.
Kayıtlı diyetisyen beslenme uzmanı Tanya Freirich, “Ultra işlenmiş gıdalar, birçok koruyucu, stabilizatör, hacim artırıcı veya jelleştirici maddenin yanı sıra yapay renklendiriciler ve tatlar içeren gıdalardır” dedi. Charlotte, Kuzey KarolinaLupus Diyetisyeni olarak çalışmaktadır. (Araştırmada yer almadı.)
YÜKSEK İŞLENMİŞ GIDALAR TÜKETMEK DAHA HIZLI BİLİŞSEL GERİLEMEYE YOL AÇABİLİR: ÇALIŞMA
“Bunlar genellikle yıllar boyunca rafta bozulmadan kalacak yiyecek türleridir” diye devam etti.
“Ultra işlenmiş gıdalar arasında cipsler, şekerler, dondurulmuş ‘TV yemekleri’, tavuk parçaları, gazlı içecekler, şekerle doldurulmuş kahvaltılık gevrekler ve paketlenmiş çorbalar (“sadece sıcak su ekleyin” tipi) gibi şeyler yer alıyor.”
Katılımcıların zihinsel sağlık durumunu ölçmek için araştırmacılar iki tanım kullandılar: birincisi, kişinin kendisinin bildirdiği, klinisyen tarafından teşhis edilen depresyonu ve düzenli antidepresan kullanımını gerektiren katı bir tanım; ve ikincisi, klinik teşhis gerektiren geniş bir tanım ve/veya antidepresan kullanımıdergi makalesinde belirtildiği gibi.
UPF’ler dokuz kategoriye ayrıldı: ultra işlenmiş tahıl gıdalar, tatlı atıştırmalıklar, yemeye hazır yemekler, yağlar ve soslar, ultra işlenmiş süt ürünleri, tuzlu atıştırmalıklar, işlenmiş et, içecekler ve yapay tatlandırıcılar. (iStock)
Araştırmacılar, yaş, vücut kitle indeksi gibi depresyon riskini etkileyebilecek diğer faktörlere göre ayarlama yaptı. fiziksel aktivitesigara içme durumu, uyku sağlığı, kronik ağrı, alkol tüketimi, gelir ve mevcut tıbbi durumlar.
Sonuçları analiz ettikten sonra araştırmacılar, yüksek miktarda aşırı işlenmiş gıda (özellikle yapay tatlandırıcılar ve yapay olarak tatlandırılmış içecekler) tüketen kişilerin depresyona daha yatkın olduğunu buldu.
YENİ BİR ÇALIŞMA, ASPARTAM’IN GELECEK NESİLLERDE HAFIZA VE ÖĞRENME EKSİKLİKLERİNE NEDEN OLABİLECEĞİNİ ÖNERİYOR
Olası nedenlerden biri, yapay tatlandırıcıların beyinde depresyon gelişimini tetikleyebilecek kimyasal değişikliklere neden olması olabilir.
Frierich, “Yapay tatlandırıcıların beyni şeker veya bal gibi doğal tatlandırıcılardan farklı bir yolla etkilediği biliniyor” diyerek bu alanda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Çalışma, en yüksek UPF alımına sahip olanların depresyon riskinin %34 ila %49 oranında arttığını buldu.
“Ultra işlenmiş gıdalar arasında cipsler, şekerler, dondurulmuş ‘TV yemekleri’, tavuk nugget’ları, gazlı içecekler, şekerle doldurulmuş kahvaltılık gevrekler ve paketlenmiş çorbalar gibi şeyler yer alır.” (iStock)
Frierich genel olarak bulgulara şaşırmadığını söyledi.
Haberler Digital’e “Birçok çalışma, bazı gıda katkı maddeleri ile kanser, hormonal değişiklikler, kilo alımı ve zihinsel sağlığımız arasındaki ilişkileri belgeledi” dedi.
“Bunu göz önünde bulundurursak, aşırı işlenmiş gıdalar ile depresyon arasında bir bağlantı olması benim için şaşırtıcı değil.”
Ayrıca şunları söyledi: “Beynimiz, besleyici olmayan gıda katkı maddelerinin olumsuz etkilerine karşı vücudumuzun diğer kısımları kadar, hatta onlardan daha savunmasızdır.”
Çalışmanın sınırlamaları
Araştırmacılar, çalışmanın büyük bir örneklem büyüklüğüne, yüksek takip oranına ve gelişmiş beslenme değerlendirme araçlarına sahip olmasına rağmen bazı sınırlamalara sahip olduğuna dikkat çekti.
Katılımcılar öncelikle İspanyol olmayan Beyaz kadınlardı.
Ayrıca çalışma gözlemseldi; yapılandırılmış klinik görüşmeler yoktu.
DEMANS-DEPRESYON BAĞLANTISI: ERKEN ÜZÜNTÜ, İLERİDE BİLİŞSEL SORUNLARA YOL AÇABİLİR, ÇALIŞMA BULGULARI
Frierich, “Örneklem büyüklüğündeki daha fazla çeşitlilik, UPF tüketimi ile depresyon arasındaki ilişkide ırklar ve etnik kökenler arasında farklılıklar bulabilir” dedi.
“Yüksek UPF alımı, daha yüksek BMI, yüksek sigara içme oranları, düzenli egzersiz yapma olasılığının azalması ve ayrıca hastalıkların artmasıyla ilişkilendirildi.” diyabet görülme sıklığıHTN ve dislipidemi.”
Ayrıca, bu kontrollü değil gözlemsel bir çalışma olduğundan, aşırı işlenmiş gıdaların depresyonda belirleyici faktör olduğunun kesin olmadığını belirtti.
“Depresyondaki kişilerin market alışverişi yapacak, öğle yemeklerini hazırlayacak veya sıfırdan yemek pişirecek enerjisi olmayabilir.” (iStock)
Frierich, “Bunun gibi ileriye dönük bir çalışma yalnızca UPF ile zihinsel durum arasındaki ilişkiyi inceliyor” dedi.
“İnsanlar kendilerini daha depresif hissediyor ve daha sonra bir rahatlık veya rahatlık biçimi olarak UPF’ye mi yöneliyorlar? Depresyondaki kişilerin market alışverişi yapacak, öğle yemeğini hazırlayacak veya sıfırdan yemek pişirecek enerjisi olmayabilir.”
“Neyin önce geldiğini çözemesek de, depresyon mu yoksa UPF mi, insanlar UPF alımını azalttığında depresyonda bunun sonucunda bir azalma olduğunu not etmek hayati önem taşıyor” diye ekledi.
“Dernek tesadüf değil.”
Araştırmaya göre, DEPRESYON RİSKİNİ AZALTMAYA YARDIMCI OLABİLECEK 7 SAĞLIKLI YAŞAM DEĞİŞİKLİĞİ: ‘MUAZZAM FAYDALARI’
Lauren Harris-Pincus, 25 yılı aşkın süredir diyetisyen beslenme uzmanı olarak çalışmaktadır. New York/New Jersey bölgesiHaberler Digital’e sağlık ve erişimin sosyal belirleyicilerini dikkate almanın önemli olduğunu söyledi.
“Belki diyetlerinin çoğunu UPF olarak yiyen birinin mahallesinde taze gıdalara erişimi yoktur. Belki birden fazla işte çalışıyorlar ve yemek pişirmeye zamanları yok ya da sevdikleriyle ilgileniyorlar ve kendi kişisel bakımlarından fedakarlık ediyorlar. ,” dedi çalışmaya dahil olmayan Harris-Pincus.
Daha iyi zihinsel sağlık için beslenmeyi iyileştirmeye yönelik ipuçları
Frierich, hastaları tedavi ederken şunları tavsiye ediyor: Diyetlerini göz önünde bulundurun zihinsel sağlık bulmacasının önemli bir parçası olarak.
“Diyet değişikliklerinin dramatik veya pahalı olmasına gerek yok” dedi. “İşlenmiş atıştırmalıklardan birini bir parça meyve, kuruyemiş, tohum veya çiğ sebzeyle değiştirerek küçük başlayın. Bir elma, havuç veya bir avuç fındık, işlenmiş bir atıştırmalık kadar hızlı olabilir, ancak [this] UPF alımınızı en az bir porsiyon azaltır.”
BU 10 BESLENME HATASI HAYATINIZDAN YILLAR SON VEREBİLİR: İŞTE YAPMANIZ GEREKENLER.
Hafta boyunca buna benzer küçük değişikliklerle insanların enerji, sindirim ve diğer alanlarda iyileşmeler fark edebileceğini söyledi.
Yapay tatlandırıcıların depresyonla ilişkili olduğu belirtildiğinden Frierich, bunun yerine bal, şeker veya agav nektarını tercih etmeyi öneriyor.
İçecek olarak diyet soda yerine hafif şekerli veya şekersiz çay, kahve veya maden suyu tercih edilmesini öneriyor.
Harris-Pincus, “Sonuçta meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, fasulye, tohumlar, tam tahıllar ve yağsız proteinler açısından zengin bir diyet için çabalamak istiyoruz” dedi. (iStock)
Frierich ayrıca şekersiz seçenekler yerine akçaağaç şurubu, meyve suyu bazlı dondurmalar ve %100 meyve suyu kullanılmasını öneriyor.
“Yapay tatlandırıcılar başka bir soruna neden olabilir; çünkü bunların doğal şekerlerden yüzlerce ila binlerce kat daha tatlı olduğunu algılıyoruz. Bunları sık kullanırsanız, bu aşırı tatlı tada alışmış olabilirsiniz” diye uyardı.
“Doğal şekerlere geçiş yapmak ilk başta daha az tatlı gelebilir, ancak damak tadınız zamanla alışacaktır.”
SAĞLIK BÜLTENİMİZE KAYIT OLMAK İÇİN TIKLAYIN
Diyetisyen, her türlü şekerin ölçülü olarak tüketilmesi gerektiğini ekledi.
Dünya Sağlık Örgütü yetişkinler için ilave şeker miktarının günde 25 gram veya daha azıyla (altı çay kaşığı) sınırlandırılmasını önermektedir.
Friedrich ekledi: “Hem yapay hem de doğal olarak tatlandırılmış içecek ve yiyecek alımınızı azaltmak sağlığınız için harika bir fikir. fiziksel ve ruhsal sağlık“
Bir diyetisyen beslenme uzmanı, içecekler için diyet gazlı içecekler yerine hafif şekerli veya şekersiz çay, kahve veya maden suyunu tercih etmenizi tavsiye etti. (iStock)
Harris-Pincus, bir diğer önemli hususun tüm UPF’lerin aynı olmaması olduğunu söyledi.
“Aşırı işlenmiş gıdaların sınırlandırılmasıyla ilgili mesaj verdiğimizde bir nüans var; bunların hepsi eşit yaratılmamış.”
FOX HABER UYGULAMASINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Örneğin bir sebzeyi basitçe soymanın bir işleme şekli olduğunu ve soya sütünün bir veri tabanında aşırı işlenmiş bir gıda olarak sınıflandırılabilmesine rağmen, aslında besin açısından yoğun bir bütün gıda olduğunu belirtti.
Harris-Pincus, “Sonuçta meyveler, sebzeler, kabuklu yemişler, fasulye, tohumlar, tam tahıllar ve yağsız proteinler açısından zengin bir diyet için çabalamak istiyoruz” dedi.
“Bazı aşırı işlenmiş gıdalar sorun değil, özellikle de işlenmiş gıdalarla taze gıdaların birleştirilmesi aile yemeklerinin sofraya getirilmesini kolaylaştırıyorsa.”
Daha fazla Sağlık makalesi için şu adresi ziyaret edin: www.Haberler/health.
Melissa Rudy, Haberler Digital’in sağlık editörü ve yaşam tarzı ekibinin bir üyesidir.